Bu hikaye hamile bir sokak kedisinin Londra’daki bir eve gizlice girip sahibinin hayatını sonsuza dek değiştirmesiyle başladı.Kedi, İngiliz film yönetmeni Paris Zarsilla’nın evine gitti. Bir sabah Londra’daki evinde uyandı ve yatağının altında tamamen bilinmeyen beyaz bir kediyi görünce şaşırdı. Kedi yalnız değildi, yanında dört yeni doğmuş yavru vardı.
Zarsila, “Kendime baba diyebilirim” diye tweet attı. Adam bunun kimin kedisi olduğunu ve neden evini seçtiğini bilmiyordu. Ama kendisi ve yavruları için kendini sorumlu hissetti. Küçüklere ve kediye yardım etmeye, onları beslemeye ve ilgilenmeye karar verdi. Yerel hayvan kurtarma grubunun sayfasına yazdı. Orada ona en önemli şeyin kediyi ve yavru kedileri ayırmamak olduğu söylendi. Aksi takdirde yavrular ölebilir.
Orada çocukları nasıl besleyeceğine dair tavsiyeler verildi. Zarsilla, önümüzdeki birkaç hafta boyunca Twitter’da yavrularının fotoğraflarından başka neredeyse hiçbir şey paylaşmadı. Her geçen gün çocuklara ve annelerine daha çok bağlandı. Kedilerin onun üzerinde böyle bir etkisi olmasını beklemiyordu. Yavru kediler biraz daha büyüdüğünde, Zartzila kontrol için bir veterinere götürdü.
İçinde bir mikroçip bulamadılar, Zarsila şimdi haklı olarak onun kedisi olabileceğini fark etti. Dört yavru hızla büyüyordu ve Zarsila onlara giderek daha çok aşık oluyordu. İlk başta yavruları arkadaşlarına vermek istedi ama bırakamadı. Sonuç olarak, kedi ve dört yavrusu hala evinde yaşıyor.