Annelik mi Vatan mı?

Genç kız koşarak annesinin yanına gelir: “Abim, arkadaşları çok mühim hadiseler konuşmakta idi anne. Vatan müdafaası için harekete geçecekler sanırım”. Hasta yatağından doğruldu Zübeyde Hanım. Yüreğine bir kor düşmüştü vardı oğlunun yanına:

‘Çocuğum arkadaşların ile birlikte yedi evliya kudretindeki padişaha isyan mı edeceksiniz? Sonunuz nice olur?’‘Anne vatanın her bir karışı adım adım işgale uğruyor. Biz vatana hainlik eden kimse vatanı kurtarmak istiyoruz. ‘

‘Çocuğum sizler çok gençsiniz. Mademki kararlısınız, beni yaptığın işlerden haberdar et, çok dikkatli davran. Muvaffak olmak zor, mahvolmayı da göze almak gerekmektedir. Ne yapayım tek erkek evladımsın, mahvolmanı istemem. Bir gün bu işler bittiği zaman seni namus ve haysiyet sahibi olanlar ile birlikte görmezsem üzülürüm. Muvaffak olmaya gayret edin’

Mustafa Kemal Paşa, kendi vatanında görülmez zincirlerle hapsedilmişti. Sokaklarda Türk kadınları hakarete uğruyor, hanelerini korumak için başvurulan her girişim düşman askerlerince bertaraf ediliyordu. Bir şeyler yapmalıydı. Vatanın müdaafası için tüm Anadolu yıldırım hızıyla teşkilatlanıyor, silahlanıyor ve başkaldırmaya başlıyordu. 16 Mayıs 1919 günü, Samsuna yola çıkıyor. Anadolu ile Tek yürek oluyordu.

Zübeyde Hanım, oğlunun hükümetçe bir isyankar kabul edilip, idama mahkum olduğunu İstanbuldaki evinde öğrenmişti. Katlinin vacip olduğu Şeyhülislam tarafından fetva ile tüm yurda duyurulmuştu.’ Mustafa Kemal Paşayı idam etmişler, öldürmüşler’ haberi gün geçmiyordu ki bir annenin kulağına gelmesin. Endişe içinde geçen günlerde neyseki oğlunun sağlıklı olduğuna dair haberleri Harun Saffet Beyden alıyordu. Alıyordu almasına da yine de ana yüreği huzurlu değildi. Hele oğlunun emireri Halit’i karşısında gördüğü anı hiç unutmayacaktı. ‘Mustafam ne oldu Çocuğum’a’ kendinden geçti, felç geçiriyordu. Neyse ki ölmemişti Mustafa’sı…

Milli Mücadele’nin tamamlandığı günlerdi artık 64 yaşına gelmiş hasta anasını yanına alabilirdi. Kurtuluş Savaşı zaferle sonuçlanmış sırada vatanın sil baştan inşası vardı. Cephede kazanılan zaferler antlaşmalar ile taçlanıyor, ülkenin her bir karış toprağı elden geçiriliyordu. Zübeyde Hanım, Ankara’da, hasta fakat her gün ziyaretine gelen oğlunun varlığı ile içi huzur doluydu.

Ziyaretlerinden birinde eğildi anasının elini öpmek için. Geri çekilecekti ki anası öptü Mustafa’sının ellerini: ‘Çekme elini Mustafam. Elimi öpmekle bana karşı evlatlık vazifeni yapıyorsun, ama sen milletini kurtaran bir ülkenin liderisin. Ben de bu aziz milletin bir ferdiyim şükür ki muvaffak oldun.’

Zübeyde Hanım kimi zaman evladının ölüm haberleri ile yana yakıla bir anne kimi zaman vatan müdafaasına atılan liderin vatandaşı olarak ömrünün son günlerini tamamlamıştır. Mal varlığını Darüşşafaka Kurumuna bağışladıktan kısa bir süre ardından İzmirde öldü. Öldüğü sürede Mustafa Kemal Eskişehiri ziyaret etmektedir. Anasının ölümünü bilen Mustafa Kemal vatan görevinden dönemez. Birkaç gün sonra annesi ile mezarında vedalaşır.

Zübeyde Hanım ‘Muvaffak’ olan bir evladın ve arkadaşlarının baştan yarattığı vatan topraklarında huzur içindedir.

Bu bilgiyi beğendiniz mi? Lütfen arkadaşlarınızla paylaşın
İlginç Haberler
Bir cevap yazın

;-) :| :x :twisted: :smile: :shock: :sad: :roll: :razz: :oops: :o :mrgreen: :lol: :idea: :grin: :evil: :cry: :cool: :arrow: :???: :?: :!: