Antik Mısır denince hepimizin aklına hemen el yapımı dag gibi yüksek piramitler gelir..Bu yapıların önde gelen aristokratların mezarı olarak yapıldığı bilinse dahi ,tek amaç bu degildi..
Ölüm bilinci, yaşam sonrası için yapılan bu hazırlıklar onların ölüme verdikleri önem konusunda bize sundukları oldukça cömert kaynaklardır…Bu bize şunu düşündürebilir; ölüm takıntıları vardı ve sadece ölmek içinmi yaşadılar…Fakat orta krallık Hordjedef’in otobiyografisinde ” ölüm üzüntüdür, itibar edilmesi gereken yaşamdır ” yazar..
Tüm bunlardan yani bu zengin ritüel hazırlıklardan , ölümün ürkütücü yüzüne karşılık bu tatsız sonu, daha anlaşılır vede arzu edinilen biçiimde devamsallığını saglamak bunun için hazırlık yapmak olarak nitelendirebiliriz..
Zaten kraliyet ailesine ait olmayan mezarların inşaası dahi kişinin başarısı olarak nitelenirdi, şunuda belirtmekte fayda var Mısırlılar bir şeyin önemini onun göreceli olarak büyüklüğü ile ifade ederlerdi..Tabiki bu bakış açısı gördüğümüz diğer imparatorluklardada vardır…Güç büyüdükçe gösteriş büyür, monarşinin olmazsa olmazıdır….
Piramit kompleksleri Firavunların öbür dünyada yaşamlarını güvenceye alıyor ve ulusal düzen saglıyordu…Piramit mimari komplekslerini ,bilinenin aksine ibrani köleler degil,askere alınan Mısırlılar ve işçiler yapıyordu..Piramit mezar komplekslerinin yakınlarında çıkarılan işçi köyleri bunun ispatıdır (Deyrul Medine)..Bu yapılar, uzunca bir giriş ve piramitin olduğu küçük bir kent gibidir..Piramitler hem göge uzanan merdiven hemde edebi köşklerdi..Dördüncü hanedanlığın meşhur Giza piramitleri yıllarca süren çalışmaların sonucudur…Yani Mısırlılar geleneksel biçimine birkaç nesil süren aşamalardan sonra gelmişlerdir..
Evveliyatı çamur tuğladan höyükler,dikdörtgen mastaba mezarlar,basamaklı piramitler,ve geleneksel piramit biçimine uzanan bir süreçtir..
Eski mısırlılar, cenaze törenlerine dair esas amaçları,ölümün maddi anlamının ötesine geçmekti..Bu dünyanın yaşamının bir yansıması olduğuna inandıkları öteki alemde ebedi bir hayata kavuşmaya hazırlık yaparlardı..Ölülerin diger dünyaya başarılı geçmeleri için, gerçek yaşam görüntülerinin korunması ve kişinin ruhunun ihtiyaç duyduğu,tüm eşya ve yiyeceklerin saglanmasına baglıydı…Ölen kişinin bedeninin korunması (mumyalama) ve depo niteliğinde ebedi yaşam evleri inşaa edilmesine yol açmıştır…
Bize en degerli belge ve bulguları az hasarlı veren mezar odaları ve duvarlarındaki metinleri kralların gecenin karanlığında gezinmesi ve günün ilk ışıkları ile güneş tanrısı olarak yeniden doğmasını saglayacakm bilğileri içeriyordu..Mezarlardaki yiyecek ve eşyalar diğer dünyadaki hayatın ,rahat ve refah olması içindir…İnsanlara ait imgeler sonsuza dek onların yerine geçmeyi ifade ederdi.