Sizce binlerce yıldır bu topraklarda degişen ne oldu ? Monarşinin ezici gücü , inançların doğmaları (ezici kuralları) ve halkın çaresiz biad’ı.. Bu bir genetik hammaddemi , yoksa coğrafya halklarının kabullenme karakterimi ?
Mezopotamya..Asur’ daki yönetim ideolojik temelinde tümüyle kralın şahsına odaklanırdı..Kral , tanrı Asur’ un temsilcisi olarak barış, huzur, ,adaleti saglar , onun olmadığı yerler kaosa sürüklenirdi…Ve bunu yaparken tüm dünyaya düzen getirme görevinin askeri yollarla ,yayılmacılıkla olabilecegini söylemlerinde dayatırdı…Yabancı olan herşey düşman ! insanlık dışı yaratıklardı…Bunlar için yalnız ,şaşkın ,korkak, bataklık sıçanı ,yarasa gibi imgeler kullanılıyordu…
Halkın çoğu okur yazar olmadığı için söylemleri geçit törenlerinde veyahut kentlerde yüksek sesle bildirilerde duyardı…Halkın giremediği saraylarda duvarlar kralın , dünyanın efendisi olarak betimlendiği resimleri, heykelleri ile süslüydü…Yanısıra sarayın himayesinde edebiyat ve bilimede önem verilmiş olup , Asurbanipal’ in başkent Ninive ‘deki kütüphanesi muazzamdır.. İdari belgler ,devlet işleri ve diğerleri yaklaşık 5000 edebi ve ilmi metin bulunmuştur..Bu kütüphanedeki eserler peşpeşe gelen krallar tarafından bilinçli bir şekilde korunmuş şahsi kütüphanelerden toplanmış ve arttırılmıştır…
Yazmaların birçoğunda kehanetler yer alır, yaklaşık 300 ünde alametler ,200 ünde sözlük , 100 tanesi sumerce -akadça metinler, 60 ı tıbbi metinler…Alamet tabletleri Mezopotamya genelinde sosyolojik olarak önemlidir ; Doğal dünyada görülen herşey,kuşların uçuşu ,ev hayvanlarının fiziksel görüntüsü, birer alametti…Ör. iki başlı doğan bir hayvanın yorumlama kehanetleri , yanısıra kahinlerin koyun ciğerini kesip inceleyerek renk bozukluğu ,çeşitli yumrular , damarlar v.s gibi durumlarda mesela görülen anormallikler gelecege dair kehanetle yorumlanırdı .. Dumanlardan ,suya dökülen yagın çıkardığı şekillerden sonuçlar saptanıp gözlemler listeye eklenirdi…Size bir kedinin rengine baglı gözlem listesini aktaralım..
Şayet bir adamın evinde beyaz kedi görülürse — ülkeyi sıkıntı basacak..
Şayet bir adamın evinde kara kedi görülürse –ülkenin talihi iyi olacak ( hayret kara kedi beraat etti 🙂 )
Şayet bir adamın evinde kızıl kedi görülürse — o ülke zengin olacak.
Şayet bir adamın evinde alacalı kedi görülürse –ülke refaha ermeyecek..
Şayet bir adamın evinde sarı bir kedi görülürse –ülke talihli bir yıl yaşayacak..
Birinci bin yılda gökbilimsel alametler giderek çogaldı ,yaygınlaştı..Gezegeen dizilişleri ,güneş tutulmaları , yıldızların görünümü ve bunun gibi gök olayları betimlenip yorumlanarak gelecege dair kehanetler silsilesi oluşturuldu…Tabi bu meslegi yapan ruhban sınıf ve falcılarada iyi geliratlar çıkıyordu…
” Şayet ay yedinci ayın 21. gününde tutulursa ve tutulmuş olarak batarsa veliaht prens saraydan zincirlenerek götürülecektir”…
Bu gözlemlerin nedeni sadece uğurlu olup olmadıkları degil ,tanrıların fikirlerini degiştirmek için önlemler almak tedbirleriydi…Bu arada kralın hayatının tehlikeye girecegini anladıkları zaman yerine vekil kral atanır, tehlike geçince vekil kral öldürülür asıl kral yerine geçerdi…Aslında onlara göre gelecek degişmez degil ,kehanetler ile öğrenilen tehlikeler alınan tedbirlerle degiştirilebilirdi…Bunun içinde ” Kahinler ve kötülük kovucular ” işbaşındaydı ve bu insanlara paralar ödenirdi…
Tıbbi metinlerin formatıda , alamet metinlerine çok benzerdi ..Ör. “Şayet asipu ( teşhis koyan kişi )hasta evine girdiğinde kara bir köpek veya kara domuz görürse hasta ölür” tam tersi beyazda hasta iyileşir…Bu teşhislerde bedenin sıcak veya soğuk oluşu, buğün dahi önemsediğimiz idrarın rengi gibi faktörlerin yanısıra hastanın gögüs kıllarının aşagımı yukarımı oluşuda etkiliydi..
Yani kısacası , bilim çalışmaları ; Tanrıların dış dünyada heryerde görülebilen ve doğru okunması gereken işaretlerinin anlaşılmasına odaklanmış vede hizmet ederdi…Herşey tanrılar ve krallar içindi..