Kristof Kolomb ve ünlü ressam Salvador Dali’nin doğduğu 20. yüzyılda uzak Barselona’da, bir iş dedesi girişiminin kontrolünü torunu Enrique’ye devretti. Enrique Bernat şirketi yönetmeye başladı ve birkaç yıl içinde büyük ilerleme kaydetti. Bir gün karar verdi. Yaklaşık 200 ürün üretmek yerine, şirket artık tek bir şeyle meşgul olacak – karamel üretimi.
Herkes şaşırmıştı ama Enrique ne yaptığını biliyordu. Araştırmalar gösteriyor ki dünyada bebek dostu karamel diye bir şey yok. Enrique’nin önerdiği karamelin özelliği, bir at tarafından yenmesiydi. Genellikle çocuklar şeker yediğinde elleri yapış yapış olur. Çocuklar uzun uzun düşünmeden ellerini giysilere sürerler. Enrique’nin karamelini bir çubuğa yerleştirildi, elleri ve kıyafetleri kirletmemek için çubuk tutularak emilebiliyordu. İlk başta çubuk tahtadan yapıldı, sonra plastik oldu.
Enrique, şekere “Chups” adını verdi (ancak o zaman “Chupa” eklendi ve şekere Chupa Chups adı verildi). Başlangıçta pirzolaların sadece 7 çeşidi vardı: çilek, limon, nane, portakal, çikolata, kremalı kahve ve çilekli krema. Ancak şöhret ve şöhretin artmasıyla birlikte Chupachupların tadı da arttı. Enrique, şeker için yeni bir ambalaj oluşturmaya karar verdi. Ve vatandaşı Salvador Dali’den kendisine yardım etmesini istedi. Dali birkaç dakika düşündü ve hepimizin çok iyi bildiği Papatya Chupachup’ları boyadı. Bugüne kadar Chupachups logosu neredeyse hiç değişmedi. Bir şeker kamışı fikri kadar basit ve parlaktı.
Enrique kısa süre sonra adını Grancha Asturias, Chupa Chupsi olarak değiştirdi ve birçok ülkede şubeler açtı. Chupa Chups yaklaşık 170 ülkede satışa çıktı. Sadece Dünya gezegenini değil, aynı zamanda evreni de fethetti. Chupa Chups, uzaya uçan ilk şekerdi. 1995 yılındaydı.
İşte bir şeker hikayesi. Artık Chupa Chups hakkında o kadar çok şey biliyoruz ki onu güvenle yiyebiliriz.