Salem Kasabasında cadılık suçlamasıyla dört yaşındaki kızının ifadesi alınarak mahkum edilen ilk KADIN Sarah Good. Salemde kilisenin kuralları hayatın tüm hücrelerine işlemişti. Şeytana ruhlarını sattıklarına inanılan cadılığın belirtileri arasında: Dans etmek, oyunlar oynamak, şarkı söylemek gibi aktiviteler yer alıyordu. Çocukların oyun oynamaları tamamen yasaktı, özellikle kız çocukları anneleriyle ev işleri dışında hiç bir sosyal aktivite içinde olamazdı.
Cadılık ile suçlanmak için çok basit göstergelerin olması bile yeterli idi. Sosyal statü yüksek mevkide iseniz herhangi birini cadılık ile suçlayabilirdiniz. Suçlamaların en büyük yükünü ise yoksul halk çekiyordu. Sol elinizi kullanıyor olmanız, bitkiler ile ilgili bilginizin olması, oyunlar oynamanız ya da bir kadın olarak yalnız yaşıyor olmanız sizin bir cadı olmanızı gerektirecek şikayet konuları olabiliyordu.
Mart 1692’de başlayan yargılama sürecinde Salem kasabasının papazı Samuel Parris ilk şikayetçilerden birisiydi. Şikayet konusuysa papazın 9 yaşındaki kızı, 11 yaşındaki yeğeninin hal ve hareketlerindeki değişikliklerdi. İfadelerine göre Sarah Good, Sarah Osburne, Tituba tarafından vücutlarına iğneyle delik ve yaralar açılmıştı.
Doktorların incelemeleri sonunda çocukların vücutlarında hiç bir belirti bulunamadı. Ancak sonuçlar üç kadının cadı olarak yargılanmalarını engelleyemedi. Kadınlar yalnız yaşıyor, yaşlı, yoksul ve farklı etnik kökenden geliyordu. Tituba hariç diğerleri suçlamaları inkar etmelerine rağmen tutuklanır. Tituba ise cadı olduğunu kabul etmesine rağmen serbest bırakılır. Papaz Parris kilise tarafından kahraman ilan edilir.
Sarah Good mahkeme karşısına çıkarılan ilk suçludur. Onun cadı olduğunun kanıtlanmasına öncelikle papazın kızı, yeğeninin ifadelerine başvurulur. Ama en iç acıtan ifade Sarah’ın dört yaşındaki kızının ifadesidir. Kızı annesi hakkında tamamen anne-kız arasında oynanan masum oyunları anlatır. Anne tabiki suçlu bulunur. 1692 yılında halka açık biçimde idam edilir.
Cadılar tarafından büyülendiklerini iddia eden kasaba halkının yaşadığı sanrıların tahıldan bulaşan ‘Çavdar Mahmuzu’ hastalığından kaynaklandığını 1976 yılında İsviçreli Kimyager Albert Hofmann ortaya çıkarmıştır. Ciddi psikiyatrik sanrılara sebep olan hastalığın merkezi sinir sistemi üzerinde zehirleyici etkisi olduğu kanıtlanmıştır. Ancak dört yaşındaki kızının akibeti annesiz kalmak olacak, Sarah Good başta olmak üzere 1736 yılında sözde bahaneler ile cadı avının kaldırılmasına kadar 300 bine yakın kişi infaz edilecektir.
Öncelikle KADIN olmak,
Daha sonra yoksul olmak,
Ya da hayatını kendi şekillendirip Yalnız yaşamayı tercih etmek
Bağnazların hedefindeki KADIN OLMAK…