Kardeşi İnanna ile birlikte gökyüzündeki tüm güzelliklerden nasibini alan bir ilâh iken, evrenin yönetimi pay edildiğinde ölü ruhları sahiplenmek Tanrıça Ereşkigal’e verilir. O artık yeraltı dünyasını yöneten, kaderi belirleyen, adaleti sağlayan karanlıkların tanrıçasıdır.
Yeraltına giren hiçbir varlık tekrar eski hayatına dönemiyordu, bilmekteydi bunu Ereşkigal ama emir demiri kesmiş ve yol görünmüştü bir kere kaderine razı geldi. Kader belirleyen tanrıçanın kendi yazgısı ise veba ve orman yangınlarından sorumlu savaşçı Tanrı Nergal ile karşılaştığında tamamen değişti.
Tanrılar büyük bir ziyafet vermektedir, tüm ilahlar davetlidir ancak Ereşkigal yeraltını bırakıp gelemezdi. Ereşkigal davete elçi olarak Namtar’ı gönderdi. Namtar davete adım atar atmaz tüm ilahlar önünde saygı ile eğildi. Bir tanesi hariç Nergal (Kibir en büyük zehirdir🙄). Bu hadsizliği öğrenen Ereşkigal derhal Nergal’i davet eder huzuruna. Ereşkigal bu küstahlığın cezasını vermeyi planlamaktadır. Nergal Ereşkigal’i görür görmez hayatının aşkını bulduğunu anlar. Karanlıklardan beslenen aşk efsanelere konu olur.
Ta ki Nergal sıkılana kadar (Ah bu erkek dünyası).
Nergal gitmeye karar vermiştir. Kaderleri yazgısına karar veren tanrıça kendi kaderi karşısında çaresizdir. Öfke ile kükrer ilahlara haber uçurur: ’Eğer sevdiğim geri dönmezse tüm ölüleri yeryüzüne gönderir ve evreni yerle bir ederim’. Tanrılar ne yapacaklarını bilemezler Nergal’i ikna etmekten başka çareleri yoktur. Nergal bir tek şartla ikna olur: ‘Ereşkigal’in tahtına oturursa’. Ereşkigal hiç düşünmeden kabul eder. Çünkü ruh eşi geri dönecektir. Bir önemi yoktur tahtın ve iktidarın(Onurlu dik bir duruş nerede kaldı dediğinizi duyar gibiyiz🤔). Nergal yeraltına geri döner artık Yeraltı’nın yakıp yıkan Tanrısı olarak.
Sümerler’in kader Tanrıça’sı Ereşkigal’ın seçimleri sizi de şaşırttı mı?
YA DA
Bu kadar TESLİMİYETÇİ olması…
Ne zaman, ne yaşarsak DUR deriz?