Etrüsk…Mimari kentsel düzenler

“Mezarlar yerin altına oyulmuş olmasına ragmen sıcak, ve rahat…Duvarların biçim ve devinimi bir sadelik, özgün doğal bir serbestlik ifade ediyor..Ortaya koydukları nesneler, doğal nefes almak kadar serbest…Ve Etrüsklerin gerçek meziyetiydi bu ; yaşama keyifleri ve serbest doğallıkları, zihinlerini ruhlarını zorlamaya ihtiyaçları yoktu” ..Sizlere Dawid Herbert Lawrence’ in kaleminden bu Roma’ ya ve orta Avrupaya birçok miras bırakan uygarlık hakkında yazdıklarını aktardık…

Etrüsk şehirleri tanrılara adanmış ve onların koruması altında kutsal yerlerdi…Bir yerin kuruluşu, yerleşim inşaası hakkında uyulması gereken katı ritüel kurallar vardı…Roma’ nın kendiside “Etrusco rite” dir , yani Etrüsk ritüellerine göre kurulmuştur…Şehir kurulum mimarisinde bu net kurallardan Romalılar tarafındanda kesin uygulanan ” birbirini dik açıyla kesen ve dört yöne ayrılan ; kuzey – güney yönüne ayrılan cardo, batı-doğu yönüne ayrılan decumanus ” bunlardan biridir…

Etrüsk şehri enaz üç kutsal ana kapı ve buna baglı ” Tinia , Uni , Minerva ” için üç tapınaga sahip olması gerekiyordu…Günümüze kadar en iyi korunmuş olan ve bize önemli bulgular sunan çevre duvarları, şehir kapıları özellikle nekropoller ( mezar şehirler ,mezarlar) dir…Etrüskler ölü kültleri sayesinde güney ve orta bölgelerindeki işlenmesi kolay, yumuşak tüf taşı sayesinde M.Ö 7 yy itibarenbasit kuyu ve girinti mezarların yerine” Tumuli ” adını verdikleri yarım küre toprak tepelerle örtülen görkemli mezarlar inşaa ettiler..Her dönemde olduğu gibi sosyal farklılıklar mezar yapılarada çok fazla etki etmiştir, ev mimarisin yansımasıdır diyecegimiz mezar odaları M.Ö 6 yy birçok kullanılan bir geniş salon ve arkada üç oda şeklindedir, dönem evlerini yansıtır…Avlulu Atrıum evlerini çagrıştırır…

Etrüsk tapınakları işlev ve dış görünüş olarak Yunan örnekleri ile benzerlik arzeder, ayrıntılarda bagımsızdır…Ön cephe inanç sebebi ile doğu degil güneybatı istikametine bakar…Sütunlu ön avlu ,fiğürlerle dekore edilmiş yüksek çatı ve kült alan, fakat tapınak ortasında giriş rampalı bir podyum vardı bu yunaan tapınaklarından daha geniş ve kısadır ön cepha sütunlarıda uzunluğun yarısı kadardır…Tapınagın arkası sütunsuz ve kapalıdır…Her iki tarafta ne olduğu anlaşılmayan iki dar oda bulunur…Saçaklar ahşap , kiriş boyunca sıralanmış büyük kil heykeller vardı tapınagın çatı alınlığı açık ve kil plakalar ile süslenirdi…Sanatın, mimarinin , el sanatlarının orta İtalyada başlayıp Romalılara , ve birlikte Avrupaya yayılmasına temel taşı döşediler diyebilecegimiz bir uygarlıktır…

Bu bilgiyi beğendiniz mi? Lütfen arkadaşlarınızla paylaşın
İlginç Haberler
Bir cevap yazın

;-) :| :x :twisted: :smile: :shock: :sad: :roll: :razz: :oops: :o :mrgreen: :lol: :idea: :grin: :evil: :cry: :cool: :arrow: :???: :?: :!: