MÖ. 200’lü yıllarda fahişelik Roma nüfusu için hızla popüler bir meslek dalı haline gelmiştir. Popüler bir meslek olmasına rağmen yine de ahlaki olarak sorgulandığı alanlar çok fazladır. İnsanlar ihtiyaçları doğrultusunda genelevlere gidiyorlar ancak ilişkilerine para ödemenin ahlaki olup olmaması konusunda tereddüt yaşıyorlardı.
Pompeii’de genelevler yoksul halkın mesken tuttuğu konutlardan oluşan mahallelerde yer alıyordu. Fuhuş ne kadar resmiyette kabul ediliyor görünse de MÖ. 40 yıllarında meslek düzenlemeleri getirilmek zorunda kalmıştır. Fuhuşu kontrol eden ilk yasalar meslek olarak yapılmasını zorlaştıran hükümler ile çıkarıldı. Ancak daha sonra vergi alınarak devletin bu meslek dalından para kazanabileceği bir yöntem uygulanmaya başladı.
Roma’da çocuklar satın alınır, seks işçisi olarak yetiştirilirdi. İmparator Augustus Dönemi yazılı kaynaklarının aktarımına göre; ‘İşçiler genellikle tezgahlarının ardında durup, müşterilerine ürünü almadan önce değerlendirme olanağı sunarlardı.’ Pompeii kentinde inşa edilmiş genelevlerin duvarlarında müşterilerinin karikatürize edilmiş resimlerine rastlanmıştır. Farklı bölmelerde fahişenin çalışma ofisi gibi düşünülen alanlarda yaptığı iş ile ilgili puanlamalar bulunmakta idi. Fahişenin halka açık alanda puanlama sistemiyle teşhir edilmesi, kadının yalnızca ‘ÜRÜN’ halinde görülmesinden kaynaklanıyordu. Yasal çoğu fahişe onlara göre yalnızca köle olmaktan ibaretti.
Roma halkı sosyal statü ‘Fahişe, Aktörler ve Gladyatörleri’ eşit tutardı. Çünkü hepsi de insanların görebilecekleri, dokunabilecekleri sahalarda mesleklerini icra ediyordu. Fahişeler dini görevlerini özgürce yerine getirebilme hakkına da sahip değillerdi. İlk kanun düzenlemesinde eski köleler dışında evlenmelerine izin verilmiyordu. Bundan dolayı fahişenin sosyal statü merdivenlerini tırmanması olanaksızdı.
MÖ. 17 yılında çıkarılan ‘Lex Iulia adulteriis coercendis’ yasasıyla eşler arasında evlilik, sadakatla ilgili hukuku belirleyen düzenlemeler yürürlüğe girdi. Bu yasayla birlikte fahişeler, toplum arasındaki sürtüşmeler daha da arttı. Sıradan insanların sosyal uçurum nedeniyle fahişeleri küçümseyip onlara zulmetmesinin yolu açılmış. İmparator Augustus fuhuşu yasal ve vergi alınabilecek bir meslek olarak kabul etti ancak fahişelerin sosyal hayatlarında toplum tarafından cezalandırılabileceğini de onayladı.
İmparator Caligula döneminde evlenip mesleğini bırakan fahişelerden bile vergi alınmaya devam edildi. Fahişelerinin toplumsal statüsü bu kanun ile birlikte artık yerle bir oldu. Fuhuş vergisi devletin şartları zorlaştırarak yıllarca uyguladığı bir sistem ile devam ettirildi. Yaklaşık 450 yıl vergi alınmaya devam etti. Vergisini ödemelerine rağmen fahişeler alt sınıf olmaktan kurtulamadı.
Roma dini cinselliği, kişinin erkeğin üreme kabiliyetiyle sahip olduğu gücü belirlemenin yanı sıra erotik yaşam tarzını geliştirmeye yönelik dini uygulamaların bir yönü da destekliyordu.
Pompeii şehrinin günümüzde en yaygın tabiri ile popülist yorumlarda ‘fuhuş nedeni ile fahişeler yüzünden küller altında kalması’ tezi ile
Yıllarca uygulanan kanunlar arasında suçlunun yalnızca vergisini ödeyen fahişelerin sebep gösterilmesi büyük bir tezat değil midir?
YA DA
Sektörün içinde yalnızca ‘KADIN’ mı cezalandırılmalıdır…
ERKEKLER yüzyıllardır süren bu çarka hangi yönde hizmet etmektedir…