Lysipposun Büyük İskenderle karşılaşması, kendi hayatında, kariyerinde dönüm noktası teşkil eder, sanatçının Mekadon sarayında ne zaman faaliyet göstermeye başladığı, genç prensin Aristoteles’ten eğitim aldığı zaman Miezada olduğu kesin değil. Her halükârda, resmi portre sanatçısı olarak rolü, MÖ 336 yılında teyit edilir. Lysippos o andan itibaren, İskenderin MÖ 323 yılında ölümüne kadar münferit heykeller veya heykel grupları şeklinde onu defalarca tasvir edecek, Hellenistik Çağda önemli bir gelişim yaşayıp Roma portreleri üzerinde etkili olacak olan hanedan Portresi türünün ilk örneklerini yaratacaktır.
Prensin karmaşık karakterini tatmin edici şekilde tasvir etmesinin başarabilen tek sanatçı Lysippostu, çünkü gözlerinin ıslaklığı, boynunu biraz eğme alışkanlığından dolayı neredeyse kadınsı olan güzelliğine hem de aslan benzeri, erkeksi karakterine hakkını veriyordu.