Hedammu Jura mitolojisinde ejderha gibi bir canavardı. Bohazkala yazıtında Hititçe tercümesi var. Bize yarıya kadar ulaştı ve tahmin etmek gerekiyor.
Efsanenin başlangıcı tutulmamıştır. O sular ejderhası Hedam tarafından insanların ve hayvanların tarafından yok edilmesiyle galiba su baskınıyla başlar. Spanzashepa, Cushu, Nana, Erikh gibi farklı isimlere sahip ay tanrıçası rüzgar ve yağmur tanrısı Teilşebadan Hedamuyu yenmek için yardım rica etmişti. Bundan sonra metin kesilmişti, ve Hedam ile nasıl buluşacağına, belki evleneceğine ya da seks yapacağına dair konuşmaya devam ediyor.
Kokulu yağlarla banyo almıştı, mücevherlerini takmıştı, denize girmişti. Hedam onu görür görmez yutmaya çalışmıştı. Tekrar denize girmişti, bu sefer hile kullanarak deniz suyunu uyku içkisi galiba şarap haline getirmişti. Birbirleriyle temas kurarak sudan başarılı bir şekilde çıkar. Hikayenin sonu bilinmiyor. Böylece en önemli olanı söylemek isterim. Van Krallığı’nın mücevherlerinde (bilezik, kemer, asa, miğfer…vs.) her yerde rastladığımız iki başlı ejderhaların oluşumunu çok düşündüm.
Sadece suyun ikiye ayrıldığı, tatlı ve tuzlu suyun eşit olarak dağıtıldığı Van Denizi’nde ejderhanın iki başlı olabileceğini anladım. Kolajda Katolikosun asasını da göreceksiniz, o Musa’nın yılanından daha çok ejderhaya benzer․