Kar çocuklara ne kadar neşe getiriyor. Gökyüzünden dans eden pullara bakmayı ne kadar seviyorlar.
Başlıyor! Kartopu, kızak, kayak, gürültü, neşe… İşte kar nasıl doğmuş? Nehirlerin, göllerin, denizlerin, okyanusların suları, güneş ışınlarının ısısıyla buharlaşarak minik su damlacıklarına dönüşür. Bundan dolayı havada su buharı var yani nem. Bazen yağmur, kar, dolu yağar, çiy veya don çöker.
Küçük buhar damlaları, daha soğuk olan yüksek irtifalara gider. O soğukta donarlar, kristallere, minik buz parçalarına dönüşürler! Kristaller havada serbestçe zıplarlar, birbirlerine dokunurlar, böylece bağlanırlar, büyürler ve ağırlaşırlar. Havadan ağırlaşacak kadar ağırlaştıklarında, pullar düşmeye başlar. İşte böyle kar yağıyor.
Kışın ortasında, yavrular yumurtadan çıkar. Kar ve don onları etkilemez. Anne haç çocukları ısıtır ve baba geyiği besler ve yavrulara şarkı söyler. Kış kuşları çok yüksek dağlarda yaşar.
Kuşlar gibi sıcak ülkelere göç etmeyen kelebek türleri var. Sözde hükümdar kelebekleri, kışı geçirdikleri Kanadadan Meksikaya 3000 kilometre yol kat eder. İlkbaharda Kanadaya dönmüş. Kutup ayıları, penguenlerle asla karşılaşılmaz.