Krala sadık nazirlerden birinin, annesi bile ayırt edemeyecek kadar birbirine benzeyen ikiz güzel kızları var idi. Kız kardeşlerin güzelliğine dair haberler saraya ulaşır. Genç kral gelip ikisiyle de evlenmiştir.
Kral ikiz eşlerine “İkinizi de seviyorum ama yasa uyarınca, sizden sadece biri kraliçe olabilir, ondan doğan çocuk tahtın varis hakkını alacak. İkinizden hangisine kraliçe adlandırılması gerektiğine kendiniz karar verin” söylemişti.
“Hayır” yanıtını veren kız kardeşler Krala “Kime kraliçe unvanını vereceğine kendin karar vermen daha iyi” demişti.
Kral kız kardeşlerden birine parmak dikip bunları söylemişti “Ne yazık ki, dediğin gibi olsun. Kraliçe ilan edip sana Leyla adını veriyorum. Sen ise gerçek adınla saygın bir kadın olarak kalıyorsun.”
Ancak sonrasında Kral, Kraliçe Leylayı ve kız kardeşini görünüş yerine kraliyet şapkasıyla ayırt etti. Peki, kraliyet şapkasının kimin kafasında, bulunduğunu öğren, belki şapkayı tek tek başlarına geçiriyorlardı.
Hikaye böyle bir tavsiyeyle bitmiştir:İkizler saraydan uzak tutulmalıdır.