Orpheus ve Eurydike…

‘Cehennemin kapılarında bile seni takip edeceğim, Ruhunu kurtaracağım. Seni bütün yapacağım. Geri vermeyeceğim. Ben ölümü paramparça edecek seni hayata döndüreceğim. Sen benim RUH EŞİM’sin’

Gizemli kültlerin coğrafyası Trakya’da doğdu. Güzel sesli Apollon’un liri ile mucizeler yaratan, insanlar, vahşi hayvanlar, doğadaki tüm varlıklar üzerinde büyüleyici etkisi olan, sesi fırtınaları dindiren, VAR olmak için YOK olan Orpheus… O’nu gören gözlerin güzel ve iyi olana bir daha bakma ihtiyacı yoktu. Çünkü o evrende yaratılanların en eşsiz varlığı idi.

O ise sırılsıklam Eurydikeye aşıktı. Neyse ki ikisi de birbirlerini bulduğu için şanslıydı. Dillere destan aşkları Eurydikenin yılan tarafından sokularak ölümlüler diyarına göç etmesiyle son buldu. Siz bakmayın son buldu dediğimize. Orpheus kahroldu, yüreği yandı kavruldu. Bir hal çaresi bulmalı eşine kavuşmalı idi. Çünkü YARIM’dı artık hatta HİÇ…Hades’in yeraltı şehrine gitmeye karar verdi. Hem Hades ile Persephone onun yangınını anlamayacaktı da kim anlayacaktı. Onlarda tıpkı eşi gibi buluşmamışlar, türlü zorluğa birlikte göğüs germemişler miydi?

Tek varlığı lirini alıp cehennemin kapısına gitti. Yeraltı Tanrısı Hades ile tutkulu aşkı Persephone’ye yana yakıla anlattı sevgisini. Hades ona bir şans vermeyi kabul eder. Ama tabi ki ilahlar o kadar kolay ikna olmazdı. Mutlaka bir şartları olmalı idi: ‘Eşinle kavuşmana izin vereceğim ama Eurydice yeryüzüne çıkana kadar dönüp arkana bakmayacaksın. Anlattığına göre O senin gerçekten Ruh Eşi’n ise onun seninle aynı varlık olduğunu kabul edecek, ona koşulsuz güveneceksin. Bu arada sakın ona şartları söyleme.’

Eurydice çektiği tüm acıları bir anda unutmuştu. Eşi onu kurtarmaya gelmişti. Yol boyu Orpheus lirini büyük buluşmanın şerefine büyülü ezgiler ile çaldı. Nihayet tünelin ucunda ışık görünüyordu. Orpheus çalmayı bıraktığı anda korkunç bir şüphe gelip oturdu yüreğine. Eşi onu takip ediyor muydu? Yenik düştü nefsine Orpheus döndü ardına. Korkunç bir çığlık duyuldu yüreğini paramparça eden sevdiğinin çığlığı…

Ruh Eşi’ni kaybeden Orpheus o anda kaybettiği sevdiğine sonsuz Sadakat yemini eder. Basılmadık bir karış toprak bırakmaz, en acıklı aşk melodileri ile deli divane olmuştur. Dionysos festivaline katılan kadınlara rastlar bir gün. Kadınların birlikte olma teklifini reddeder. Çılgına dönen kadınlar Orpheus’u parçalara ayırarak Meriç Nehri’ne atar. Başı Midillide sudan çıkarıldığında hâlâ sevdiğinin adını sayıklamaktadır.

 

 

Bu bilgiyi beğendiniz mi? Lütfen arkadaşlarınızla paylaşın
İlginç Haberler
Bir cevap yazın

;-) :| :x :twisted: :smile: :shock: :sad: :roll: :razz: :oops: :o :mrgreen: :lol: :idea: :grin: :evil: :cry: :cool: :arrow: :???: :?: :!: