Roma İmparatorluğu emperyalizminin kökenleri

” Ne doğunun ,ne batının gözü doymaz..Onlar bu Dünyada yalnızca servete ve güce taparlar…Yağmaya ,kıyıma ,soyguna girişir ve bunlrı ” imparatorluk” ( İmperium ) adını verdikleri bir yalan adına yaparlar..Ortalığı çöle çevirir ,buna ” barış ” derler “.. Briton reisi Calgacus..

Roma , savaşlarda bir sonuç elde edene kadar kalan ve dövüşen ,emsalsiz bir savaş makenizması ,militarist devlet, kırılgan bir güç…Savaşların bu kadar sık olması bu yayılmacılık politikasının bir sonucumuydu ,yoksa nedenimiydi ?..Bu konu tarihçiler arasında tartışmalara sorgulamalara sebep olmuştur..Bu yayılma sosyal yapı geregindenmi ,yoksa yaşam felsefesindenmi oluşmuştu ??..

Aslında İtalyan yarımadasında iken tedirgin ürkek ve temkinli olan Romalılar ,M.Ö 390 da Galyalılar karşısında uğradıkları yenilgi sonucunda fetih psikolojisini oluşturdukları dikkat çeker..Romalılar güçlü komşulardan korkarak savunma stratejisi geliştirdiler..Sonrasında gelen başarılar sonucu sınırlar genişledi ve imparatorluk oluştu..

Bir başka uzman görüşü ise, zaten Romalıların sosyal yapısında fetih ve salgırganlığın var olduğu güç kazanma ve yayılmacılık arzusunun ulusal bir alışkanlık haline geldiğini iddia eder , döneme tanıklık etmiş Yunan tarihçi ve eylem adamı Plybius şöyle aktarır ; Romalıların başından beri bir dünya imparatorluğu kurmayı tasarladığını ve bu amaca ulaşmak için yeterli kaynaklara sahip olduklarından kuşku duyulmayacaktır” ..Yine Plybius a göre başarısını özgün kılan sırrı şu üç şeydir, Konsüller ,senato ve halk …Konsüller lejyonları idare eder, senato savaş açılmasını tavsiye eder ve gerekli fonları karşılar, halk ise savaş ve barış onaylayandı, onur, ceza millete aitti..işte şu üç denge ve güç tüm durumlarla başa çıkacak birlikti, bundan mükemmel anayasa olamazdı, en önemli noktası gerek kamu gereks bireyin birlikte olup birbirlerinin yararına çalışmış olmalarıydı..

Romalılar Hellenistik dünya ile karşılaştığında sahneye yeni unsurlar çıkmıştı, Yunan kültürü birçok düzeyde roma yaşantısına sızmış, M.Ö 2 yy ortalarında yüksek veya ortalama bir Romalı Yunan yaşam tarzından büyük ölçüde haberdar ve azçok yaşamına uyarlamıştı…

Roma emperyalizminin en belirgin örneklerinden biriside Patrisi ailesinden gelen Scipio nun 3 yy başlarına tarihlenen mezar yazıtında görebiliriz..Bu yazıtlarda agırlıklı toprak işgal etme , krallaarı yenme , kentleri ele geçirme, ataların bu yolda yaptıkları zaferler ile övünmek, bunların sonucunda mevki makam ve ün sahibi olmak, tabi bu konuda genelleme yapamıyoruz..

Roma imparatorluk emperyalizmi birçok bakımdan yakındoğu örneklerine benzer fakat, savaş kararları dinsel ideolojilerin yani tanrıların emri olmaktan çok yaşlılar meclisi ile alınan sonuçlardan çıkardı…Onlar sadece tanrılara verdikleri sözü yerine getirerek galibiyetlerini tapınaklar yaparak kutladılar..Savaş tanrı buyruğu degildi..Bunun yanısıra işgal ettikleri topraklarda seçkinlerle işbirliği sistemi kurarak politik güç sagladılar..Roma savaş ganimetlerinide bölüşerek müttefiklerini kazanmıştır..Arada ayaklanan müttefikleri ile dostluk baglarını güçlendirmek için yenileme törenleri yapar, ihaneti cezalandırır tahrik edildiklerinde fetihlerinde oldukça acımasızdı ..Aslında Roma sevecen nazik bir imparatorluk degildi..Herşeye ragmen fetih işgallerde ele geçirdikleri topraklara damgalarını vurdular,planlanmış araziler ,yollar ,kentler, sanat ve mimaride çığır açmış yüzyıllar sonra dahi seçilebilmiştir..

 

Bu bilgiyi beğendiniz mi? Lütfen arkadaşlarınızla paylaşın
İlginç Haberler
Bir cevap yazın

;-) :| :x :twisted: :smile: :shock: :sad: :roll: :razz: :oops: :o :mrgreen: :lol: :idea: :grin: :evil: :cry: :cool: :arrow: :???: :?: :!: