Gladyatör oyunları antik Romada popüler, başarılarla dolu karşılaşmalardı..O savaşçılar, dönemin yıldızlarıydı, takipçilerice hayranlıkla izlenirdi..Gençler,kadınlar ,erkekler onların kahramanlıkları karşısında büyülenirlerdi..Gösterilerde sergiledikleri erkeklik ve zaferler özellikle kadınlarda halkta hayranlık uyandırmıştı, gerçek sevdalar ,tutkular kadınlar arasında oldukça yaygındı…Pompeide bulunan bazı grafitilerde ilgili belgeleri buluyoruz.
Birçoğunda Celadus adlı ünlü Trakyalı, ” tüm kızların nefesi” (suspirium puellarum) veya “tüm kızların hayran olduğu” (puellarum decus) olarak tanımlanmıştır… Başka grafitte Crescens adlı başka gladyatör “kızların efendisi” (puparum dominus) olarak yazılmıştır…
Bu cazibeli hayat her kesiminden kadınlarla sayısız gladyatörün ilişkiye girmesine sebep olacaktır.. Roma aristokrasisindeki bazı kadınlar, ahlaksız olarak kabul edilmelerine rağmen, gladyatörlerle birliktelik için para ödemiştir….
Tertullian halkın gladyatörlere olan tutkusunu şöyle aktarmıştır ; Erkekler ruhlarını , zihinlerini kadınlar ise bedenlerini verir…
Pompeiide gladyatörün odasında, mücevherleriyle birlikte kadının kalıntıları bulunmuş, uzmanlar o bayanın Pompeii arenasında mücevherleriyle ortaya çıkması, onun zengin kadın olduğu, tehlike nedeniyle gladyatör sevgilisini aramak için gladyatör okuluna gittiği hipotezini belirlemişlrdir…
Şair Juvenal sakat kalmasına, görünüşünün bozulmasına ragmen Epianın senato üyesi kocasını, çocuklarını Sergiolus adında gladyatörü takip etmek için terk ettiğini anlatır..
“Ama yine de hangi güzellik Epia’yı alevlendirdi? Hangi genç seni büyüledi? ..Çünkü Sergiolus sakatlanmış kolunun emekli olmasını beklemişti…vede burnunun ortasında büyük kurt yemiş gibi miğfer tarafından ezilmiş gibi yüzünde birçok şekil bozukluğu vardı, gözünden buruk akıntı her zaman damlıyordu… Ancak bir gladyatördü…Şu onları yakışıklıya çeviriyordu.. ” Epia evini, ailesini senatör kocasını terkedip Mısıra kaçtı…
Juvenal bize , mükemmel idealleri uğruna tutkusunun esiri, tüm değerlerini yitiren kadını anlatıyor..
Petronio , gladyatörler dahil olmak üzere toplumun en alt kesimlerinden bireylere aşık olan kadınlara atıfta bulunduğu bir diyalog toplar…Güzelliği, kocasına sürekli sadakatsizliğiyle ünlü Messalina, Sabino adında bir gladyatörle olan ilişkileriyle tanınır…
Bir Roma tarihçisi, olan asil Curcius Rufusun gladyatörün oğlu olduğu söylenirdi…Ogulnia, gladyatör konusunda kafası karışık, ona tutkuluydu, oyunlara gitmek için tüm servetini kaybetti, kalan ne kadar azını onlardan birine devretti…
Bu erkeklere duyulan ilgi, hayranlık, çok sayıda düzensiz cinsel ilişkiye yol açmıştı, fakat o kadınlardan bazıları aynı zamanda bu gladyatörlerin hayat arkadaşı oldular, sevgi dolu eşler veya cariyeler olarak aileler kurmuşlardır…
Onlar hakkında çok az bilgimiz olmasına rağmen, edebi kaynaklar gladyatörlerin kadın, çocuklarından çok az söz etmektedir… Ama bize bunu gösteren epigrafik tanıklıklarımız var.
Senatör ailelerden gelen kadınların bu erkeklere katılması yasak olmasına rağmen, gladyatörlere aşık , gladyatörlerle ilişkisi olan seçkin kadınlar vardı… Bu savaşçılarla istikrarlı ilişkiler sürdüren kadınlar çoğunlukla özgür ya da köleydiler…Gördüğümüz gibi aşk ,tutkular statü ve zaman mekan tanımıyor..